24 Ağustos 2012 Cuma

Gerçekleri Söyleyen Adam Pt.2

 Özenti piçin tekiyim. "Pikachu" diye balkondan atlayan akıl yetisine sahip olmayan çocuktan farkım yok. Bahaneler, bahaneler... Yıktılar köyümü, siktiler karımı halbuki ben "Rambo"ydum tripleri... Yunus Emre'nin "Ben Bilmem" zikri olayından hiç ders alamamış gibiyim. Megaloman değilim, "realist sami" kadar bilmediklerimi kabullenme konusunda realistim ama inkar etmekte, gerçekleri sapıtıp beynime oyun oynamakta da üstüme yok... Kendinizin inandığı bir yalanı yalan makinesinin de tespit etmesine imkan yok...


       Hadi nerde inandığın o potansiyel.. Senin gibiler için birçok film yapıldı son zamanlarda; Surrogates,Gamer vs...  kabuklu bir canlının ölüsünün yardımıyla kendi potansiyelin varmış gibi  yutturdun millete... Aferin! (Sago ses tonu)...



       Felsefeyi severdin? Hadi "Ali Şeriati" konuşalım denildiğinde göt gibi kaldın... Daha neler neler...



       İnternet kardeşim yüzyılın en iğrenç, zararlı, bağımlılık yapan alışkanlığı.... Dinsel Paradigmayla "DECCAL"leştirilebilecek olgu. Yüzeysel bilgiler, yarım yamalamalar... "Good Will Hunting" filminde Sean(Robbie Williams)'ın dediği gibi : " Sorsam bana okuduğun onca kitaplardan, sanata ilgin olmamasına rağmen Michelangelo hakkında pek çok şey söylersin; dini, eserleri, hayatı, papayla ilişkisi, politik etkileri, cinsel tercihi vs ancak Sistine Kilisesi'nin nasıl koktuğunu söyleyemezsin çünkü hiç oraya gidip, o güzel tavana bakıp havasını solumadın. " Bu alıntının ana fikri şudur : "İnsanlar pek çok şey öğrenebilirler ama ancak genelleme yapabilirler, yaşamadıkları şey hakkında hiçbir fikirleri yoktur." belki Evliya Çelebi bu sırrı keşfettiği için gezmeyi tercih etti bilemiyoruz. Şu sıralar bildiğim tek birşey varsa o da hiçbir sikim bilmediğimdir. Evet belki sorsanız kendi çapımda birkaç kitapvari cümle kurabilirim, sizde bana kurabilirsiniz ancak benim böyle şeylere ihtiyacım yok benim duyguya ihtiyacım var... Sistine Kilisesi'nin kokusuna, belki de Michelangelo'yu bu kadar yetenekli yapan ilham kaynağına... Bilemiyoruz tabiki hiçbirşeyi, tahmin ediyoruz, en güçlü tahminimiz doğru oluveriyor (Muhtemel olasılıklar teorisi*)... Muhafazakar kesim bazen haklı, bazen çok yanlış... Ayakta kalan kültür en güçlü, en faydalı olandır inançları var ya işte o hem yanlış hem doğru olan... bunu bile bilemiyoruz... Kendi çapımızda birşeyler yarattık, bizden sonra gelen çocuklarımızının da bunu öğrenmesini bekledik... Alfabeyi icat ettik ki herkes okusun yazabilsin,  hukuk çıkardık birkaç insan prof. olmak uğruna kafayı yesin diye, matematik zira böyle ki bunlar en gerekli görüp, dayanak noktası uydurabildiklerim... Halbuki bunları bilen hiçbir şey bilmiyor, hayatın en güçlü duygularından biri olan öfkenin sınırlarını tanımamış bile belki... Ya da en çok can yakan duygularından birini , babasının sırtında sigara söndürmesinin ne demek olduğunu... Acı tecrübeler yaşayın demiyorum ama hayata BEN dahil çok boş baktığımızı biliyorum...



     Anlamadıysanız zaten ne dediğimi ben de bilmiyorumdur, anladıysanız başta vermem gereken şu şarkıyla finali yapabilirsiniz. 



   Demiştim Mohsen Namjoo Modundayım diye;




 

*Muhtemel Olasılıklar Teorisi : Henüz kaleme alınmamış bir teori, muhtemel olasılıklar ile evreni açıklamaya çalışır. Her konuda elbet birisinin şansı yüksektir ve yüksek deneme sayısında şansı yüksek olan elbetteki kazanan olacak ve o bizim doğrumuz haline gelecektir, ancak sonsuz bir deneme sayımız olsaydı bütün olasılıklar eşit olur böylece doğru ortadan kalkardı. Kısaca Açıklamaya çalıştım idare edin.

DipNOT: Açıklanması gereken başka bütün bilinmeyenler için Google Amca'ya başvurabilirsiniz.

5 yorum:

  1. Te ne zaman demiştim sana, "ben oyle konusamam ama oyle hıssedıyorum, dusunuyorum" dıye. Pıs kokan mınderlı yerde hem de.

    YanıtlaSil
  2. sen aramızda en iyi konumda olansın demek ki... Keşke ben de konuşamasam da hissetsem...

    YanıtlaSil
  3. Hatırlıyorum bu arada. eğitim sistemini tartışmaya çalışmıştık.

    YanıtlaSil
  4. Agır gercekler, acı hisler,
    karmasık bu kimse anlamaz deyip vazgectigim,sustuğum sözler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lisan ortak; elbet anlayan, kelimelere sizin yüklediğiniz anlamlara benzer anlamlar yükleyen birileri çıkacaktır. Anlaşılmak geçekten çok zor ama imkansız değil.. Keşke anlaşmak seviyesinde bir zorluğa sahip olsaydı, ne kadar kolay olur içimiz huzur dolardı.

      Sil