29 Aralık 2012 Cumartesi

Koibito (恋人) ....

      Nandake? (なんだけ ?) Watashi wa Yu ga suki. ( 私 は悠 が  好き。)

     

13 Aralık 2012 Perşembe

Ölüm...


         Kaybetmek kötü seni... Öksüz kalmak da kötü tabi ki...

         Şimdiden özledim....

         20 yaşında kalbi kırık, ruhu yorgun bir erkek çocuğu var arkanda....

         Duygularını tarif edemeyen yorgun bir elçi şimdilerde...

       


          Senin için baba.....




7 Aralık 2012 Cuma

uw dedim bu gece.

         Kaç kere böyle hissetmiştim seninle bilmiyorum....


6 Aralık 2012 Perşembe

Düşünmek mi? Nesli devam ettirmek mi?

         Güzel bir kadın gördüğümde hep etkilenmişimdir... Nedense erkekleri etkileyen temel nedenlerden biri bu güzellik.. Schopehauer bu konuya; çekici sınıfına dahil edilen kadınların doğum uyumu yüksek ve çocuğa güzel genetik kod aktarabilecek kişiler olacağını ve aşkın bu doğum uyumu sürecindeki çekim sonucunda ortaya çıktığını söylemesiyle biraz daha farklı yaklaşıyor... Belki herkeste böyle ise bende de böyledir..

         Kendimize hareket çerçevesi çizmemize yarayan sosyal kurallar, doğruluğu lokal olarak uygulandığında ortaya çıkan duvarlar... Bazen edepsiz konuşmanın komik olması, bazen ise çok ayıplanabileceğiniz hatta dışlanabileceğiniz kadar uçta kalmasının anlaşılması kadar zor belki de... Ha eğer siz ortama göre şekil almaya başlarsanız, bu sizi iki yüzlü yapmaya başlamaz mı? İki yüzlü olmak da kötüler sınıfına dahil değil mi? O zaman karakterinizi korumanız lazım? Hem bu karakteri koruyup hem de hiç hata yapmamanız için de hiç evrimleşmeyen, devrilmeyen bir yerde yaşamanız lazım? E, nasıl olabilir ki böyle bir şey? İnsan oğlu aklının getirisiyle, iradesinin yetisini birleştirdiğinde mecburi evrime sürüklenen bir yaratılmış değil mi?

         İşte tüm bu sorular, genel manada hareketlerime yön veren sorular... Güzel bir bayana yaklaşırken de aklımda olan konular... Yapılan her hareketin aslında doğru ve yanlışı barındırdığını bir bayana nasıl anlatabilirsiniz ki? Dinler mi ki? Hele bir de güzel bir bayansa, etrafına bakıp bu tür şeylere takılmayan sadece kendi istediğini bulabileceği Düz bir Adama yönelmesi ve onu elde etmesi daha mantıklı değil mi? Evet, onlar da öyle yapıyor zaten.

     

      DipNot: Düşünmek bazen dünyanın en gereksiz şeyidir bir erkek için. Gerçekten düşünebiliyorsan hele, çok şeyler değiştiği zaman hayatında, değişmemiş olsaydı diye keşkelerle yakarıyorsun kendine... Çoğu insanın bilinçaltının kabul ettiği gibi, neslin devamı için geldik sonuçta dünyaya...

                   Düşünen bir kadın için de dünyaya çocuk getirmek zor olsa gerek...

3 Aralık 2012 Pazartesi

Watashi wa kamaimasen...

       "Watashi wa Samet des" dediğimde koptu ipler... Kahvaltımız laz fıkralarından farkısız; 2 laz, 2 türk, 2 çinli, 2 japon içermekteydi... Etkilenmedim diyemem ancak, hayatına pek çoklarca baraj yapmış bir insan olarak söyleyebilirim ki bu suyun bir akış güzergahı var, şaşamaz ama gene de şansını denemekten de beni kimse alıkoyamaz :) Şimdilik çat pat bildiğimi düşündüğüm Japonca'mı üst seviyelere taşıma iştiyakıyla hareket ettiğimi söyleyip, kendimi bir güzel kandıracağım.. Hepinize hayırlı koşuşturmacalar :)