17 Kasım 2013 Pazar

Gök ağardı bak sevgilim, saçlarımın ağarmasını bekleme zamanı mı?

    İniş çıkış dolu şu saçma sapan hayatta, hep bir bekleyişimiz vardır, aslında ölümü bekleriz ama ölmek de istemeyiz hiçbirimiz. Öyleyse sevgilim neden beklersin ki saçlarımın ağarmasını, ölümün müyüm ben senin hem bekler hem kaçarsın?

     Gidiş geliş dolu bir yol vardır hep, gittiğin yerin hemen yanından gelmeye çalışırsın ve gittiğin ile geldiğin yerin kesiştiği yere baktığımızda hiç iş yapmamışsın gibi olur. Ben kaç kere gittim geldim sen beni hiç üretken görmedin galiba her baktığında gittiğim yerden geldiğim noktadaydım. Öyleyse sevgilim gelip neden alnımdaki tere bakmadın?

      Sevgilim diyorum sana, sevdiğim diyemiyorum artık. Bilir misin insanlar unutmaya sesten başlarlar ve sırasıyla ses, görüntü, hareket, duygu silinip gidermiş. Ben senin o titrek hafif cızırtılı sesini, sigara içtiğinde sesinin farklılaşışını bile unutmadım sence ne yapmalıyım ikinci adıma geçmeye hak kazanamadım mı?

      Kör olsan, sevmeye hakkın yok mu? birini sevmek için görüşmek mi gerekir....