14 Nisan 2012 Cumartesi

içimden geldiği gibi.

       
         Bugün yağmur yağıyordu, Dilara'nın gözlerinde, Arif'in beyninde, annemin yastığında, benimse kalbimde. Bilmediğiniz bir anda karşınıza çıkabilecek ihtimali beklersiniz hep. Arkadaşım bugün bana şunu dedi :"insanlar seni çok özledim dediklerinde, "ben de." demeni beklemez, beklemedikleri bir anda karşına çıkmalarını bekler.". oturdum ve doğruluğunu tasdik ettim resmen. Herkes birşeyleri özlemişti etrafımda, geçmişe olan bağlılıkları artmış, yılların verdiği alışkanlıklardan kopuyor olmanın, kopmuş olmanın üzüntülerini yaşıyorlardı. Şekerli çayımdan bir yudum aldım ve beynime giden glikoz, ardından gittiğim pisuvardaki Türk aklıyla birleşince bir ışık gördüm, inandım bir an, inkişaf etti birşeyler. Yağmura baktım, arkamdaki kadını dinledim ve istirdat ettim.

         Çatışmacı pradigma ile düşünmeye devam ettim, sigara kullanımına bağlı beyin yetmezliği yaşasam da,buna bağlı her ne kadar "flash" olayım azalsa da, çok hızlı düşündüm, hayatımı karara bağladım. raqdikal denemese de yapılması çok önce gerekli şeyleri yaptım. Uğraştıran şeyleri rafa kaldırdım ve bu hem rafla alakalı hem de kaldırışla alakalı ilk ve son yazım olacak dedim ve olacakta.

          İlkokul Türkçe öğretmenim görse gurur duyardı benimle. Haftada bir dersini ayırıp kompozisyon yazdırdığında sınıfta, belki de bu işle uğraşan bir ben olurdum, her seferinde çıkıp okurdum o kıt kelime haznesiyle yaptığım atasözü veya özlü söz yorumlamalarımı ve kadıncağız her seferinde beğenir yazar olmak yazmak hakkında teşvik ederdi beni. Yazar olamadım ama hep yazdım.

          Halil abimle bugün bana bir special icat ettik, çok hoş oldu. Ceyhun abiyi uzun zamandır göremesem de görmek istememe zamnlarımı bugün çöpe attığım için görmeye can attığımı bilmesini istedim. Reamon-Super Girl şarkısını dinliyorum, ölen bir insanı anar gibi. Çok şarkı oldu böyle hayatımda birine atfedilmiş,bir olayla bağdaşlaştırılmış. Aynı şarkıyı ikinci kez kullanamayacak olmak kötü her ne kadar milyonlarca şarkı olsa da dünya üzerinde.

         Anılarımız yoktu hani, Sarah'nın Chuck'ı unutması gibi unutmuştun beni diye düşünürken aklıma Aydın geldi. Bırak yaşadığımız şehri Aydın'da bile birçok anımız var. Evinin yerini bilen kaç insan var Ankara'da? Gençlik yıllarında takıldığın kafeyi bilen.... Kaç kişiyle bu kadar samimi oldun Ankara'da?

         Sonuç olarak;
         Sen en zor anlarımda bile hayatına devam etmeyi tercih ettin, tercih sıralamanda ölü tercih olduğumu geçte olsa anladım,kasma. Sen benim şu halimi hiç bilemedin, hiç bilemeyeceksin de artık. Artıklı konuşmak hiç hoşuma gitmese de, insanlarla birşeyleri tamamen bitirmeyi hiç istemesem de, bazı insanlarla birşeyleri tamamen bitirmem gerekiyor. Gömmek lazım. Mezar taşına da "I told you, I was sick" yazmak lazım. Sen sağa ben selamete artık. Hayat ne bekler, ne ben beklerim bu saatten sonra. Kendime yeni bir ben lazım. Ben gibi benim olan biri. Bunlar için de bana şans lazım.)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder