29 Ocak 2016 Cuma

Kanser Hücresi


          Kendimi bugün Fatih'in kardeşlerini devlet-i ala'nın bekası için öldürmesinden, CIA'in muhbirini operasyonu açık etmemek uğruna ölüme terketmesinden, devlet başkanlarının muhalifleri insan yerine koymayarak onların haklarının amına koymasından nefret eder hale buluyorum. Dünyada yaşayan insan topluluğunun nasıl bu tür kararlar verecek hale geldiğini midem kabul etmiyor. Etik değerleri tavan yapmış bir insan olmasam da bu tür kararlar ve uygulamalar bana hep saçma gelir. binlerce insanın hayatını kurtardıklarına inanan bu insanlar  gelecek nesilleri kurtarma veya devletin geleceğinin güzel olacaklarına inançları uğruna GERÇEK olan bir şeyi nasıl riske atabiliyorlar. Evet ihtimaller ve hayaller olabilir ama bunların uğruna var olan bir gerçekliği yok etmek.... Sanırım hiç bana göre değil.

          İnsanoğlu yüzyıllar boyunca pek çok şeyin Tanrısal olduğuna, doğru olduğuna inanmış ve bu inançları uğruna binlerce Gerçek yeryüzünden silinmek zorunda kalmış. Empati yapmamışlar mıdır acaba? İran lanet bir ülke, peki hiç düşündün mü sen İran'da doğmuş olsaydın nasıl bir insan olacaktın? İran'dan nefret etmen ABD'de doğduğun için ortaya çıkmış bir şey olabilir mi? İnsanlar Çin'de böcek yiyorlarmış ne kadar iğrenç..Peki sen Çin'de doğsaydın Waffle yemek mi doğru gelecekti sana.. Hiçbir insanın bunları farkedemeyecek kadar geri zekalı olduğunu sanmıyorum. Eğer insanlar bu kadar geri zekalı değil ve bu olanların farkındaysalar neden farkında gibi davranmıyorlar? Sanırım bunun sebebi pek çok insansal içgüdü.. Benlik, Aidiyet, Kibir, Sahiplenme, Hırs.. Bazen Hayvanları bu yüzden seviyorum işte. Bizim anladığımız kadarıyla basit bir yaşamları var, bir fonksiyon uğruna doğmak ve ölmek... Acaba Tanrı da bizden bu insansal olan iğrenç fonksiyonlarımızı kapatmamızı mı istiyor? IŞİD din uğruna pek çok mide bulandıran iş yaparken, ABD kendini korumak için benzer operasyonlar yürütüyor, Osmanlı İmparatorluğunun zamanında yaptığı pek çok mide bulandırıcı iş gibi. Belki Zamanında kurulan ilk İslam Devleti de İslamiyeti dünyaya yaymak için benzer iğrenç işler yapmak zorunda kalmıştı. Peki Osmanlının yaptığı onca iğrenç şeye değdi mi? ABD bir gün yıkılmayacak mı ya da dünya ABD olmasaydı yaşanılmaz halde mi olurdu? Hiç sanmıyorum. 3-5 tane orospu çocuğu Dünyanın tadını çıkarsın, hedonist duyguları tavan yapsın diye hepimiz birer kuklaya dönüşmüş durumdayız, çünkü evleneceğiz veya farklı hayallerimiz var, para lazım. Kapital ekonominin dibine düştüğüm bu ülkede çıkış yolu bulamıyorum bazen. Dünyanın hiçbir ülkesinde de böyle bir yol olduğunu zannetmiyorum, sanırım bünyem tüm bunlara karşı.. Belki de Kanser Hücresi benimdir. Yakında kemoterapi yaparlar bana da .. Bu gece kendimi zihnimde başka bir galaksiye taşıyarak aranızdan ayrılıyorum..

17 Aralık 2015 Perşembe

Kanat ister miydim acaba Evrimden?

            Herksin militan herkesin uzman olduğu bu günlerde kendimi aidiyet hissinden yoksun bir cahil gibi hissediyorum. Bazen ne kadar az bildiğimizi bilmeseydim diyor, mutluluk buymuş gibi davranıyorum ancak ne kadar az şey bildiğimizi ve geriye kalanların da ne kadar azına sahip olabileceğimizi gördüğümde düştüğüm dehşet bana sadece tembellik veriyor. Hedef gözümde büyüyor ve çabucak bir yılgınlık yaşıyorum. Sanırım insanların büyümeyi sevmemelerinin sebeblerinden bir tanesi de bu, çünkü büyüdükçe "çocuk gibi" kandırılamıyorsunuz. Hep çocukları mutlu kılan şeyin Hayalperest olmaları ve başabileceklerine olan güvenlerinin olduğunu düşünmüştüm ancak sanırım onları mutu kılan hayatı kendi küçük dünyalarından ibaret sanmaları. Ben de hayatı kendi dünyamdan ibaret sanabilsem keşke... Ufak şeylere takılıp kalsam, o ufak şeyler de bana mutluluk verse...
            İnsan hatalar yaptıkça, bu seçimleri değiştiremeyeceğini gördüğünde hele bir de "yanlış yapmışım" diyorsa işte o zaman depresyonun kralını tahta çıkarmış demektir. Asla çözemeyeceği, asla değiştiremeyeceği birşeyden pişmanlık duymak... Bu geçmiş içinse kaderin varlığını kabul edip tüm suçu ona yıkamamak ne kadar acı verici...Geçmişini tekrar eden bir paradox gibi sürekli başa sararak izlemek ve defalarca "anları" analiz etmek, tabi bu sizi bir yere ulaştırırsa... Başka türlü olmasını istediğiniz şeyler için kendinizden suçlayacak birilerini aramanız; çevreniz, aileniz, biyolojiniz, Tanrı, Kader , bu herneyse.... Bulamayıp kendinizi suçlamak... Bulmak kolay olan çünkü en rahatlatıcı, gidip babanıza küfür etmeke ve arkasından gelen rahatlama... Evet evet sizin yüzünüzden değil hep Tanrı sizi böyle yaratmış kabulleri....AMA en kötüsü geçmişteki seçimlerinizi değiştirseniz bile gelecekteki etkisi hakkında hiçbir fikrinizin olmaması... Kendimizi ne kadar da büyük görüyoruz değil mi sanki hayatımızı yönetebilecekmişiz gibi davranıyoruz. Oysa ki Bizim hiçbir sikimden haberimiz yok gibi geliyor bana... Evrim süreceine müdahale edebilsekdik, kanat mı takardık acaba kendimize? Bizim şuanki hilimizin ne olduğu bilincimizin gerçekte var olup olmadığı bile belirsizken, ben bunu neden yazdım ve siz bunu neden okdunuz gerçekten hiçbir fikrim yok. Zaten Bilim(ki bilimsel bir iddiam yok) sadece var olanı tespite yarar rahat olun.

2 Mayıs 2015 Cumartesi

202.oy Vodkası

      1 vodka,2 vodka,3 vodka.... devam eden vodkalar silsilesinin en sonuncusu da bitti sonunda. 202.oy(onyıl) içerisinde iken şu benlik, 201.oy da kalmayı ne kadar isterdi ah bir bilseniz.
demek ki bu kadar az sevilmişim. demekki benim için sosyal kalıpları yıkabilecek bir insan tanıyamamışım, kendisi için iskankar olabilen ancak bana gelince ırt zırt cart curt diyen birine değer vermişim 201.oy içerisinde. HATA mı? hata olduğunu düşünmüyorum ama kendimi bu halimle de kabul edemiyorum.


// yukardaki yazı şekilinde bir yazı yazacaktım ancak anlamsız buldugum için geri kalan kısmına devam etmedim.
     

30 Kasım 2014 Pazar

Son vuruşa yakın...

          Muhtemelen hastayım. Kollarımı kaldıracak halim yok, kahvaltıda sevdigim ya da sevmediğim hiçbirşey yok, aslında kahvaltı yaptıgım da yok. Akşam yemeğinde de benzer şekilde. Bir yerlerde bir şeyleri yanlış yapıyorum ama henüz bulabilmiş değilim. Sanırım ihtiyarladım diyorum sürekli kendime, aslında ölü olduğumu bile bile. Bir erkek olarak şehvani isteklerim bile vasat seviyede ilerliyor. Hayattan hiçbir beklentim yok. Zaten hayatın bana da sunmuş oldugu hiç yeni ve güzel birşey yok. Eskiden olsa derdim ki belki.......

           Kalbimin son kez gögüs kafesime vuruşuna yaklaşıyorum sanırım...

23 Mayıs 2014 Cuma

Hayatımın en kara günü.

     Hayatımın en kara günü bugün ; çocuksu bir havada yaptıklarımla hala Allah'tan bana bu dünyada dert vermemesini diliyorum.Güçsüz, lanet herifin tekiyim.

6 Şubat 2014 Perşembe

Bugün Vega!





SONRA:

gece agir agir gelir 
gelir bas ucumda bekler 
bana gittigini soyler 
bir daha donmeyecegini de 
duvarlarin ardindan seni 
duymaya calisiyorum hala 
buradan gittin coktan 
ve gece bana birak diyor 
bir gun gelir 
bir gun gecer 
bazi seyler hic 
ama hic degismez 
her gecen anin sonunda 
hala 
alisamadim yokluguna
gece agir agir gelir 
gelir bas ucumda bekler 
bana bittigini soyler 
bir daha sevmeyeceginide 
uyumaya calissamda faydasi yok 
sana sarilmayi ozluyorum hala 
buradan gittin coktan 
ve gece bana bırak diyor 
bir gun gelir 
bir gun gecer 
bazi seyler hic 
ama hic degismez 
her gecen anin sonunda 
hala 
alisamadim yokluguna...




17 Kasım 2013 Pazar

Gök ağardı bak sevgilim, saçlarımın ağarmasını bekleme zamanı mı?

    İniş çıkış dolu şu saçma sapan hayatta, hep bir bekleyişimiz vardır, aslında ölümü bekleriz ama ölmek de istemeyiz hiçbirimiz. Öyleyse sevgilim neden beklersin ki saçlarımın ağarmasını, ölümün müyüm ben senin hem bekler hem kaçarsın?

     Gidiş geliş dolu bir yol vardır hep, gittiğin yerin hemen yanından gelmeye çalışırsın ve gittiğin ile geldiğin yerin kesiştiği yere baktığımızda hiç iş yapmamışsın gibi olur. Ben kaç kere gittim geldim sen beni hiç üretken görmedin galiba her baktığında gittiğim yerden geldiğim noktadaydım. Öyleyse sevgilim gelip neden alnımdaki tere bakmadın?

      Sevgilim diyorum sana, sevdiğim diyemiyorum artık. Bilir misin insanlar unutmaya sesten başlarlar ve sırasıyla ses, görüntü, hareket, duygu silinip gidermiş. Ben senin o titrek hafif cızırtılı sesini, sigara içtiğinde sesinin farklılaşışını bile unutmadım sence ne yapmalıyım ikinci adıma geçmeye hak kazanamadım mı?

      Kör olsan, sevmeye hakkın yok mu? birini sevmek için görüşmek mi gerekir....