25 Ocak 2012 Çarşamba

Sen kimsin ki, burada bla bla Best Seller okuyorum.

Hayatımda hep merak ettiğim bir soru vardı. İşte şimdi bunu sizinle paylaşmak istiyorum.

"Acaba Başarılı insanlar başarılı oldukları için mi iyi yazıyorlardı yoksa iyi yazdıkları için mi başarılı oluyorlardı?".

Bu soruna dönüşmeye başlayan sorum cevabını vermenizi istediğim ve cevabını verebilmeyi isteyeceğim yegane sorularımdan. Başarı ölçütü olarak burada Yazarlık mesleğinin başarı ölçütünü ele alacağız. Her mesleğin her hedefin başarı ölçütü,ölçüsü değişebileceğinden bunu bir "örnekparça"(örneklem) olarak kabul etmeyi tercih ediyorum.

Evet şimdi soruya odaklanırsak eğer; bunun basit bir tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan sorusu olmadığını anlamanızı rica ediyorum ilk olarak sizden. Çünkü sorunun ilk kısmında (yoksadan önceki bölüm) psikolojik bir bakışa sahipken, ikinci kısımı sosyolojik bir bakışa sahip. Biraz daha açmak istersem eğer; Neden popüler yazarların herkes iyi yazdığını düşünür? Neden iyi yazan onca blogcumuz varken bunların hiçbiri iyi bulunmuyor? sorun psikoloji kaynaklı mı yoksa sosyolojik olarak bakınca toplum mu bu davranış eğiliminde. "Pahalı olan kalitelidir" anlayışı mı var hala zihinlerimizde. Aaa bak filanca yazar kaç bin satmış, Bla bla Best Seller ve bu tür önerilerle biz bile birçok kitap okumuşuzdur ama biz biraz daha açık görüşlü olduğuna inandığım insanlar olarak bu Best Sellerlerden pekte keyif alamıyoruz sanırım. Bunu biraz düşünmenizi rica ediyorum. Beğenmemizi sağlayan ölçütleri, o kitapları bize okutan şeyleri düşünmenizi istiyorum. Diğer taraftan bakarsak arkadaşımızın yazdığı iki satırlık yazıya her ne kadar Elif ŞAFAK seviyesinde olmasa da beğendiğimiz halde neden burun kıvırırız? Burun kıvırmasak bile neden beğendiğimizi onun yararını düşünerek birazda abartarak söylemeyiz? Yaptıgınız acımazsız yargılamalardan değer vermelerden arınmanızı çok isterdim. Bence sizde istemelisiniz. Bu sorunun cevabının burada yattığına inanmaya başlıyorum. Metalıktan uzak durmak lazım sanırım biraz, Saygı duymayı öğrenmek lazım sanırım biraz, Endülüs kütüphanesindeki isimsiz bilim kitaplarını düşünmek lazım sanki de biraz.

Son olarak birkaç yıl önce yazdığım bir parça yazıyı sizle paylaşmak ihtiyacı hissediyorum:

"Bilmeden yazmaya kalktık. Okumadan anlamaya çalıştık; izledik,dinledik fakat anlayamadık. Yorum yaptık bilmediklerimiz üzerine, konuştuk okumadıklarımız üzerinden. Bence biz hatayı burada yaptık. Bilmeden konuştuk,bilmeden yazdık; bilmeyen karşı tarafı iyi kandırdık."

1 yorum:

  1. bazıları iyi yazdığı için okunur, bazıları moda olduğu için, bazıları pahalı olduğu için... tek ölçüte indiremezsin, okunurlar işte bi şekilde, bazılarının reklamı iyi yapılır pucca gibi mesela. pucca murat menteş'ten daha iyi bir yazar mıdır? yoksa sadece daha basit yazdığından ve ilgi çektiğpinden mi okunur. bunun cevabı belli.

    iyi yazan blogçulara gelirsek onlar şansını denemiyor çoğu zaman ve yazarak ünlü olmak yıllar isteyen iş. bakalım tekrar murat menteş'e, dublörün dilemması'nı yıllar önce yazmış, düne kadar sadece mufazakar ve aydın tipler tarafından okunuyordu. afilifilintalar olayından sonra meşhur oldu nispeten.

    YanıtlaSil