20 Mayıs 2012 Pazar

Sakin Samet Sakin..

              Beynimi uyuşturma çabası içinde olduğum şu günlerde, uyuşturabildiğimi kendime ispatlarcasına paslandım. Zamana tabi olduğum gerçekliğinden sıyrılamazsak şunu diyebiliriz; verimsiz bir zaman harcama istegim var bu aralar. Bunun böyle olmasını ben istiyorum ama hoşnutta değilim pek çünkü hala isyankar ergenler gibi sağa sola duydugum duyguları kendimi uyuşturarak atma çabası içindeyim, halbuki benim güçlü olmaya ayağa kalkıp kaldığım yerden koşmaya ihtiyacım var.

             Son zamanlarda gelişen birkaç tatsız olayın arkasından gerçekleşen tatlı olayın beni ayağa kaldıracağı düşündesindeyken o tatlı olayın da ne kadar onarıma muhtaç olduğunu unutmuş gibi bir halim vardı sanki. Olsun onarınca işler tıkırında olacak gibi. Sorun şu birkaç gündür kendimle dövüşüyorum, kader de bana birkaç konuda yardımcı olmaya çalışıyor ama ben hala şımarık ergenler gibi dolaşıyorum. Birinin çıkıp "sen seçilmiş kişisin!" demesini mi bekliyorum acaba? Gerçi beklediğim zamanlar olmuştu . Beklememeli. Bir laf vardı "parayı istediğime ilimi isteyene" gibi sanırım. İsteme yöntemini karıştırdım sanrıım .

             Kalu(galu) bela'dan beri verdiğim sözü tutmakta güçlük çektiğim söylenebilir. Aslında geçen gün yazdığım Rosen ve köprüleriyle bu konuyu bağlamak niyetindeydim bugünlerde ama dediğim gibi yazmaya üşenecek kadar zorluyorum kendimi. Çünkü birşeyler yapmaya başladığımda iyi birşey yapmak pek gelmiyor içimden, kötü bir adam oldum sanki. gülümsüyorum sadece en kolayından sadaka niyetine.

            Buldum. Yalnızlık sendromu. Kafa bulacağım insanları özledim sanırım. Yok kafa yoracağım insanları özledim sanırım. Aslında can sıkıcı bir iştir düşünmek bilrisiniz ama ben düşünmeyi sevdim bu zamana kadar sanırım bir tek. Hiç sstar trek izlemedim ama bu sanırım star trek tadında hissediyorum.

            Suskunlar dizisinin senaryosunu kim yazmışsa, daha dogrusu dizi sürecinde arkadan okunan konuşmaları kim yazmışsa helal olsun kaçmaya çalıştığım düşünme işini yaptırabiliyorlar bana .

             Arkadaşlarımla takılmak istemiyorum. Özellikle klasik olanlarıyla hiç takılmak istemiyorum. Sevdiğim insanlar gelse keşke artık.

            7-8 yıldır yaşadığım aynı hayatın reforma ihtiyacı var ama dediğim gibi bazen de değişmekten öyle korkar ki insan.... Memur zihniyetli işte diye aşağılarsınız bile bazen...

            Gidiyim de bi sigara içiyim en iyisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder