15 Mayıs 2012 Salı

Kafama bir tane köprü lazım Rosen.

           Her insan düşünür. Akıl,beyin,zeka her insanın vazgeçilmezlerindendir. Üçünü yan yana kullandım çünkü ayırmakta zorluk çekiyorum. Bu düşünce üreten yapı eğitilebilir, farklı yöntemlerin varlığı tartışılır. Ancak tramvatik bir beyinin ortaya çıktığı iddiası düzgün düşünemediğinden ileri sürülür. Düzgün düşünemekten kastımız gerçekten düz bir çizgi üzerinde düşünmektir. Düşünce zamanla bağlıdır o zaman. Çünkü bizler zamanın da düzgün ilerlediğini düşünen insanlarız, mayıstan sonra haziran, 2000'den sonra 2001 gibi. Eğer zaman örgüsü kaybolursa düşünme yetimizi de kaybedeceğimiz kanaatindeyim. Tramvatik beyinlerin oluşumu zaman örgüsü, algısı bozulan beyinlerin ortaya çıkması demektir geçmişte takılmış ya da geleceğe saplantılı olan.

         2012. İçinde bulunduğumuz yıl. Ne kadar garibime gitti bugün 2012 anlatamam. Pek çok senaryolar vardı bu yıl ile alakalı,doğruluğu tartışılır. Fark ettiğim şey zamanın çok hızlı geçmiş olması. Aslında Enistein bu konuyla alakalı ilgide kabaca anlatılan deneylerdeki gibi bir şey düşünmüş. Ancak teorisi yarım kalmış olmalı ki "Alternatif Evrenler Teorisi" zamanın en çok tutulan teorilerinden olmasına karşın bugün çürütülüyor. Zamanın çok hızlı geçmiş olması dedik. Evet zaman kavramına saplanıp kalmış durumda şuan şu geçen dakikalarda beynim.

         Şükransız olduğunuzda kaybedeceğiniz çok şeyiniz var demektir ancak şükretmeyi bilen bir insan olursanız işiniz daha kolaydır. Şükranlık duymak itaat etmeyi, inancı gerektirir. Dini olmak zorunda olmayan bu inanç insanı ayakta tutan yegane dayanaktır. Geçmişinizle geleceğinizi karıştırmayıp köprüde en tehlikeli yer olan arada kalmamanız için gereklidir inanç. Ben çok şükransızlık ettim. Beni seven birçok insana şükransız davrandım. Sinirlendim bazen, bazı zamanlarımda ise kötü olmak için yaptım. yaptım ama sonuçta dimi? Bana yapılanlar? Önemsiz.

         "İnançsız bir adamın sana neler yapabileceğini göstereceğim." demiştim zamanında bir arkadaşıma. Şuan Zamana bağlı beynim zaman örgüsünün katlanmasıyla birlikte hem geçmişte hem şuanda hemde gelecekte takılıp kalmış durumda ve bu beni sanırım tramvatik yapıyor. Gene de denemekten zevk almayacağım söylenemez.

          Cenaze demiştim ya, biliyorum mezarına dahi elimde bir buket çiçekle gitsem çok mutlu olacak, çiçekleri mezara bıraktığımda solacaklar biliyorum ama mutlu olacağını da biliyorum.

         "Güven arayışında olan insanlar en az güvenmemiz gerekenler midir?" diye bir şey söylemiştim zamanında. Bu cümle sadece güven ile alakalı düşünüldü hep. Oysa zamanın karmaşası gibi bu cümleninde geçmişi geleceği ve şuanı vardı. Beyin zamana bağlı olduğundan ve cümleninde kendine ait bir zaman örgüsü olduğundan her okuduğunuzda farklı birşey anlamanız mümkün. açmak gerekirse birazcık:
           Kim karşısındakinin yapılan bir harekete karşı nasıl bir tepki vereceğini düşünüyorsa, o kendisine bu hareket yapılsaydı ne yapardı onu düşünebilir ancak. Bu cümle insanlar Empati yoksunu demek farkındayım ama çoğu insan gerçekten öyle. Siz bir hareket yaptığınızda karşıdakinin yanlış anlayabileceğini düşünüyorsanız, siz yanlış anlarsınız. Şöyle ki çoğu insan övgü dolu sözler sarf etmez çünkü kendisine sarf edilse götünün kalkacağını bilir ve karşıdakini de aşağı yukarı kendisi gibi zanneder. Bu benim sınıflandırmam ile IQsu 40 olan insanların düşünce yapısıdır.

         Hastane dertlerinin üstüne ne kadar yük varmış üzerimde. Teşhis aldık sonunda bir yerden. Böbrek yetmezliği. Düşünce yapımı bozan şeylerden biriside bu olsa gerek.


İLGİ:http://www.zamandayolculuk.com/cetinbal/karadelik2.htm
        http://www.zamandayolculuk.com/cetinbal/paralelevrenler.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder